Müjdenin müjdesi!

Tanrı vardır. Yaratılan evreni gözlemlediğimizde bu açıktır. Evrenin hem düzeni hem de kullanışlı bir düzenlemesi vardır; bundan evrenin Yaratıcısının zeka, amaç ve iradeye sahip olduğunu ima edebiliriz. Bu yaratılmış evrenin bir parçası olarak; insanlar olarak, bir vicdanla doğarız ve irademizi özgürce kullanabiliriz. Davranışımızdan hepimiz Yaratıcımıza karşı sorumluyuz.

Tanrı İncil'de bulunan sözüyle Kendisini ifşa etti. İncil beraberinde Tanrı'nın ilahi otoritesini taşır. 40 yıllık bir süre içinde 1,600 yazar tarafından yazılmıştır. İncil'den Tanrı'nın Ruh olduğu sonucuna varabiliriz. O canlı ve görünmez. Hem kendini bilme hem de kendi kaderini tayin hakkı vardır. Akıl, duyarlılık ve iradeye sahiptir. Onun varlığı, Kendisinin dışındaki hiçbir şeye bağlı değildir. O “nedensiz”. Kendi varlığı, O'nun doğasına dayanır; O'nun isteği değil. O, zaman ve mekan bakımından sonsuzdur. Bütün sonlu uzay O'na bağlıdır. O ebedi. (Thiessen 75-78) Tanrı her yerde bulunur - hemen her yerde mevcut. Her şeyi bilen - bilgide sonsuzdur. Her şeyi tamamen biliyor. Her şeye kadir - hepsi güçlü. Vasiyeti, doğasıyla sınırlıdır. Tanrı haksızlığa iyilikle bakamaz. Kendisini inkar edemez. Tanrı yalan söyleyemez. O, günah işleyemez ya da günah işlemez. Tanrı değişmez. Özünde, niteliklerinde, bilincinde ve iradesinde değişmez. (Thiessen 80-83) Tanrı kutsaldır. Tüm yaratıklarından ayrıdır ve yüceltilmiştir. O, tüm ahlaki kötülük ve günahtan ayrıdır. Tanrı dürüst ve adildir. Tanrı sevgi dolu, yardımsever, merhametli ve zariftir. Tanrı gerçektir. Onun bilgisi, beyanları ve temsilleri sonsuza dek gerçekliğe uymaktadır. O, tüm gerçeğin kaynağıdır. (Thiessen 84-87)

Tanrı kutsaldır ve O ile insan arasında bir ayrılık (uçurum veya uçurum) vardır. İnsan günah doğası ile doğar. Hem fiziksel hem de ruhsal ölüm cezası altında doğarız. Tanrı'ya günahkâr adam yaklaşamaz. İsa Mesih geldi ve Tanrı ile insan arasında arabulucu oldu. Elçi Pavlus'un Romalılara yazdığı şu sözleri düşünün: “Bu nedenle, imanla haklı çıktıktan sonra, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı ile barış içerisindeyiz, bu yolla, içinde bulunduğumuz zarafete imanla erişebiliriz ve Tanrı'nın yüceliğini ümit ederek seviniriz. Ve sadece bu değil, aynı zamanda sıkıntıların azim ürettiğini bilerek, sıkıntılarda da şeref ediyoruz; ve azim, karakter; ve karakter, umut. Şimdi umut hayal kırıklığına uğratmaz, çünkü bize verilen Kutsal Ruh tarafından Tanrı'nın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür. Hâlâ güçsüz olduğumuz zamanlar, Mesih zamanla dinsizce öldü. Haklı bir insan için nadiren ölecek; ama belki iyi bir adam için biri ölmeye bile cesaret edebilirdi. Fakat Tanrı bize olan sevgisini gösterir, biz hala günahkârken Mesih bizim için öldü. O zaman çok daha fazlası, şimdi O'nun kanı tarafından haklı çıkarıldıktan sonra, O'nun gazabından kurtulacağız. ” (Romalılar 5: 1-9)

Referans:

Thiessen, Henry Clarence. Sistematik Teoloji dersleri. Grand Rapids: Eerdmans, 1979.